Galata, Haliç’in kuzey kıyısında farklı kesimleri barındıran kozmopolit yapısı ile tanınmaktadır.
Bugünlerde Galata’ya özellikle denize kıyısına yakın oluşu nedeniyle günümüzdeki ismiyle Karaköy deniyor.
Pera’nın alt kesimleri, 1273-1453 arasında etrafı duvarlarla çevrili kendi kendini yöneten bir Ceneviz Cumhuriyeti kolonisiydi. Cenevizliler İstanbul’un en bilinen kent simgelerinden biri olan Galata Kulesi’ni 1348 yılında kalenin en yüksek ve en kuzeydeki noktasına yaptılar. 11. yüzyıldan bu yana oldukça fazla Yahudi nüfusunun bulunduğu Galata geleneksel olarak bankacılığın ve fuhuşun merkezi oldu.
Galata Köprüsü
Galata Köprüsü, eski İstanbul’u Avrupa birleşmiş Pera semti ile birbirine bağlayan köprü önemli ve sevilen bir kent simgesidir.
Türk edebiyatından önemli derecede rol alır ve İstanbullular için büyük bir kültürel değere sahiptir.
19. yüzyıldaki ücretli ahşap köprü 1992 yılındaki bir yangın sebebiyle hasar gören mevcut yeni köprü ile değiştirildi.
Galata Mevlevihanesi
Galata Mevlevihanesi, Mevlevi tarikatının tekke veya dervişlerin toplanma evi 1491 yılında Sultan II. Bayezid’in padişahlığı zamanında kuruldu.
Tekkenin ilk şeyhi Mevleviliğin kurucusu Mevlana Celaleddin Rumi’nin soyundan gelen Divane Mehmet Çelebi'dir.
Yapının şekli yüzlerce sene içinde tekrar tekrar değiştirildi. Esasen 1765’te meydana gelen korkunç bir yangından sonra inşa edilmiş bir 18. yüzyıl yapısıdır; ancak 19. yüzyılda ve yakın dönemde de 2008 yılında yenilenmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder